Sosyal Medya

Can Yoldaşım 270. Bölüm Fragmanı 26 Nisan Salı

Sandiya Cumhuriyet Bayramını kutlamak ister, Kutlama yakınlarında bomba bulunur Sandiya Bombayı imha ederken onun sahte olduğunu anlar


 

Sandiya odasına gider. Suraj’ın çoktan alışverişten gelmiş olacağını düşünürken, Suraj’ı orada bulamayınca panik olur. Zira Pakistan’da kimi guruplarca istenmeye kişi olduğu için Suraj’ın başına bir şey geldiğini düşünür. Etrafa bakınsa da bulamaz. Telefonla Suraj’ı arar. Lakin cevap gelmez. Sandiya resepsiyonu arar. Suraj’ın telefonunu aramasını ister. Resepsiyon görevcisi Suraj’ın telefonu kapalı olduğunu açıklar.


Sandiya panik halde asansöre gitse de asansör çalışmaz. Merdivenlerden koşarak otelden çıkıp, Suraj’ı aramaya gitmek isterken, merdivenlerde biri Sandiya’nın ağızını kaptır. Sandiya şok olur. Gerçek çok geçmeden anlaşılır. Suraj Sandiya’ya şaka yapmıştır.


Suraj gittiği takı dükkanında Pakistanlı bir kızla tanıştığını, Hintlileri kötü görmediğini, hatta kendi halkına karşı Hintlileri savunduğunu açıklar. Sandya dükkânın adını sorar.


Resham Vikram’ın ani rahatsızlanmasından dolayı gelemeyeceğini zannederken, Minakşi ile Vikram bilet parasını otelde yemiş, üstüne dolandırılmıştır. Resham erkek tarafı gelemediklerini, buna karşın kendileri vize alıp Hindistan’a gitmeye karar verirler.

Resham Minakşi’yi arar ve oraya gelmek için mektup gönderdiğini, o mektubu imzalayıp geri göndermesini, mektupla beraber Vikram için ilaç da göndereceklerini açıklar. Minakşi yalanlarının hemen yakalanacağını düşünüp, Vikram’ın orada olmadığını, şimdilik ilaca gerek olmadığını söyleyerek, durumdan kendisin kurtarmaya çalışır.


Cumhuriyet Bayramının olduğu gün otelin her tarafı süslenir. Davetliler gelir. Suraj davetlilere kendi el ile yaptığı üç renkli tatlıdan ikram ederken, bir buketi içindeki bombanın sesi herkesi alarma geçirir. Sandiya bombayı çiçeklerin arasında çıkartır.


Sandiya bombanın içine bakar. Onu etkisiz hale getirmeye çalışırken, Suraj Sandiya’ya bir şey olacak diye çok korkar. Onu engellemek isterken, emniyet güçleri Suraj’ı durdurmaya çalışırlar. Sandiya bombanın sahte olduğunu, bunun sadece bir saat olduğunu açıklar. Herkes derin bir nefes alır. Emniyet güçleri Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamak tehlikeli olabileceğini söylese de Sandiya kararından dönmeyeceğini, barışın korkaklara göre olmadığını açıklar.


Azro vize başvuruş için Hindistan büyükelçiliğine gelir. Adam milli bayramları dolayısı ile bugün kapalı olduğunu, bir sonraki gün gelmesi gerektiğini açıklar.


Minakşi annesinin evinden çıkıp yiyecek bir şeyler almaya çarşıya gider. Arun, Santıos ve Chotu da evlatlık başvurusu yapmak için aynı yere gelirler. Minakşi hemen kendisini saklar.


Arzo vize başvurusu için geldiği yerde Pakistanlı biri Hindistan bayrağını çalıp, birine teslim ettiğini fark eder. Gizlice onu takip eder ve bayrağı nereye sakladığını öğrenir. Sandiya Cumhuriyet Bayramının kutlanabilmesi için Hindistan bayrağını ister. Lakin bayrağın çoktan çalındığını görünce şok olur.


Azrıo oradaki görevlilerden Sandiya’nın numarasını öğrenir Hemen onu arayıp, içlerindeki hainin kim olduğunu, şu an Hindistan bayrağının nerde olduğunu Sandiya’ya söyler. Sandiya ona teşekkür edip adını sorar. Kızda adının Azro olduğunu açıklar.


Sandiya içlerinden ki hainin tespit ettikten soran bayrağın yanına giderler. Bayrağı çok yüksek bir yere sakladıklarını görünce, Sandiya 10 dakika içinde bayrağı oradan çıkarıp, göndere asması gerektiğini söyler.

Sandiya yukarıda asılı duran Hindistan bayrağını tam saatinde göndere asmak istediğini, orada bulunan Hintli polis memurlularına “Benimle misiniz?” diye sorar. Lakin polisler Sandiya’nın deli cesaretinden korkarlar. Suraj Sandiya’nın elini tutar ve “birlikten kuvvet doğar” deyip, polisler bu günler için yetiştirildiğini, görevlerini şimdi yapması gerektiğini söyler. Orada bulunan tüm Hintliler Sandiya’nın yanında yer alacaklarını söyler. Herkes ceketlerini havaya fırlatırlar. Sandiya insanlardan piramit oluşturup, yüksek yerde asılı duran kutunun içindeki bayrağı alabileceklerini açıklar.


Sandiya insan piramidinin en tepesine çıkarken, Piramit yıkılır. Sandiya karasızlığa ve yenilgiye hiçbir zaman hazır olmadığını, son 3 dakikaları kaldığını, yeniden piramit oluşturmalarını ister. Sandiya sonunda Hindistan bayrağını alıp, göndere asar.

Pakistan Emniyeti de Sandiya’ya teşekkür eder. Sandiya kendisine bilgi veren genç kızın sayesinde bütün bunların olduğunu açıklar.


Sandiya ve Suraj Rathi evine, Hindistan’a geri döner. Santos onları karşılar. Pakistan da Resham ile Azro’nun yengesi Mehak gazeteyi okumak isterler. Mehak gazetede Sandiya Rathi yazısını görünce şok olur.


Suraj Pakstan halkı hakkında bilgi verir. İnsanların sadece kıyafetleri farklı olduğunu ama özünde Hintlilerden farkı olmadığını açıklar. Bu sırada içer Vikram ile Minakşi girer. Santos ona Azro ve ailesini ziyarete gittin mi diye sorar. Minakşi öyle bir yalan söylemeli ki hem gitmiş olmalı hem de onları görmemiş olmalı. Bunun uzun uzun düşündükten sonra şöyle der.

Santos Resham ve ailesini görmeye gitmek yerine onları uyaktan gizlice dinlediğini öğrenince Minakşi’ey kızar. Vikram ise ayak üstü kırk yalan söyleyen Minakşi’nin yalancılık performansına karşı şok olur.


Resham günlük gazete ister. Mehak de birazdan geleceğini söyleyip, Resham’ı gönderir. Mahek gazetede Sandiya Rathi’nin Pakistan da bir görev için geldiği haberi okuyunca şok olur. Zira Suraj ve Sandiya iş meselesinden dolayı Azro’yu görmeye gelemediklerini, buna karşılık Vikram ve Minakşi’nin de geleme yediğini, bunun içinde bir iş var der. Tamda bu sırada Sandiya Azro’nun evininin sabit hattını arar. Telefona Mehak çıkar. Sandiya ona adres de bir yanlışlık olup olmadığını sorar.


Mehak Sandya’ya verdiği adresin doğru olduğunu, niçin buna şaşırdığını sorar. Sandiya polislik eğitimi için Haydarabad şehrinde kaldığını ama kağıtta yazan adresi bilmediğini söyleyince, Mehak Rathi ailesinin Azro’yu Hindistan’ın Haydarabad şehrinden olduğunu bilmediğini anlar. Mahek adresin doğru olduğunu, belirtilen adrese göndermesinin yeterli olacağını açıklar.